AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde konuştu. Grup konuşmasında Meral Akşener’in sözlerine tepki gösteren Çelik, şunları söyledi: “İYİ Parti grup toplantısında Sayın Akşener’in kullandığı üslup, üzülerek söylüyorum, son yılların en yakışıksız sözleri oldu. Sayın Kılıçdaroğlu da Sayın Akşener’i tebrik etti, bu dublajla pekişti. Yıllardır gördüğümüz en uygunsuz konuşmaya tanık olmak zorunda kaldık.”sözlerini kullandı.
Ömer Çelik’in konuşmasından satır başları şöyle:
Akşener’in kısa bir süreliğine yaptığı hizmetle ilgili onunla yüzleşmesi en doğrusu olacaktır.
Demokratik bir şekilde eleştiri doğrudur ama bu eleştirileri getirenlerin devlet adamı olduğunu belirleyecek bir ajandaları yoktur. Kendi partisini yönetemeyen, kimseye devlet adamlığı öğretemez.
Türkiye Cumhuriyeti’ni yok edeceğim diyenlere tepki göstermiyorlar.
Bir kadın siyasetçiye sırf kadın olduğu için hakaret ediliyorsa önce biz karşı çıkarız. Bugünkü konuşmasında kadın veya erkek herhangi bir siyasetçi kimsenin ağzından çıkmayacak ifadelerle Cumhurbaşkanımıza hakaret etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’ni yok edeceğim diyenler miyavlayınca onlardan bir tepki var mı? Terör örgütü size takviye yapıyoruz diyor, kendilerine söyleyemediklerini başkanımıza söylüyorlar. Cumhurbaşkanımıza söylediklerinin onda birini onlara söyleyemezler.
Masadan kalktıktan sonra cari açığı kapatmaya çalışıyor
Masadan kalktıktan sonra ciddi bir cari açık ortaya çıktı. Çokça konuştukları insanlarla masaya oturmak zorunda kaldılar. Cumhurbaşkanımıza hakaret ederek bu boşluğu doldurmaya çalışıyorlar. Milletin kazanımlarını heba etmek için yapılan bir harekettir. Altı masanın millet adına iş yapmaya muktedir olmadığını belirtti. Kumar masasında, noter masasında olmayacağız” dedi. Mevt ile sıtmanın ortasında olmayacağız dedi. O masaya oturduğun birkaç günde ne değişti.
Ölüm ve sıtma arasında hangisini seçtiniz?
Kılıçdaroğlu’na oy vermenizi sağlayan nedir? Ölümle sıtma arasında kaldık diyorsunuz, siz hangisini tercih ettiniz? Burada ortaya çıkan pisliği örtmek için başkanımıza saldırarak örtbas edeceklerini sanıyorlar.
Kendi ittifakınızın trolleri partinize günlerce hakaret etti, siz sustunuz. Cumhurbaşkanımızın ‘beni rahatsız etmeyin’ sözleriyle kendinize bir mağduriyet yaratmaya çalışıyorsunuz.
Kandil’e bir şey söylemeden gizlemek için başkanımıza saldırıyorlar.
Bilin ki Cumhurbaşkanımıza saldırıyorlarsa, onun konuşma acizliğini gizlemek için Kandil’e saldırıyorlar. Bu tablo net bir şekilde ortaya çıktı. Bu masada sana ne söylendi? Ne söylendi, büyük bir dayatmayla karşı karşıya olduğumu söylediniz. Bütün bunların millete anlatılması gerekiyor. Aptalca pazarlıkların gündemiydi. Şimdi de başkanımıza saldırarak başka bir gündem örtmeye çalışıyorsunuz. Bütün bu hakaretlere katlanmanızın sebebi nedir? Bir dayatmayla karşı karşıya olduğunuzu söylüyorsunuz. Özür dilemenize rağmen, masaya dönüşünüzü açıklamak zorundasınız.
O Parlamento kürsüde liderlik göstermenin yeri değil.
Bir kadın siyasetçinin kullanmaması gereken sözcükleri kullanarak kurşun tribünü açarak sergilediği bu performans, üzerinde düşünülmesi gereken bir tablodur. O meclis kürsüde kurşun sergileyeceğiniz yer değil. Polisin ifadesi açık. Hep başka bir hikaye yaratmanın peşindesin.
Adana şalgamını kendilerine tavsiye ederim.
Mağdur ediliyoruz diyerek herkesi tehdit etmek, birbiriyle bağdaşmayan sözlerle başkalarını suçlamak dengeli değil. Şu anda stil konusunda en hassas olması gereken kişi sizsiniz. Ve çay alıyor. Onlar için reçeteyi yeniliyorum. Rezeneli Adana şalgamını tavsiye ederim.
Dar bir ağaç pankartı asılarak seccadeye basılarak bir politika yürütülmek isteniyorsa biz bunlarla uğraşarak gelmiş bir ekibiz. Bu ittifakın yazılımı Yassıada idi. Türkiye büyük bir demokrasi tecrübesi yaşadı.
